هذا (Hâzâ) Bu. Müzekker isimlerin gösterilmesinde kullanılır. (İkili : ھذانِ, nasb hali : ھذَيْنِ)
ھَذَا القَلَمُ : Bu kalemdir.
ھَذَا ثَوُرٌ : Bu bir öküzdür.
هذه (Hâzihi) Bu. Müennes isimlerin gösterilmesinde kullanılır. (İkili : ھاتانِ, nasb hali : ھتَيْنِ)
ھَذِهِ المَدْرَسَةُ : Bu okuldur.
ھَذِهِ البَقَرَةُ : Bu inekdir.
ھؤُلاء (Hâulâi) Bunlar (Hâzâ ve Hâzihi’nin çoğuludur. Müzekker ve müennes ortak kullanılır.)
مَنْ ھٰؤُلَاءِ الأَوْلَادُ؟ أَھُمْ أَبْنَاؤُكَ؟ -لَا، ھُمْ أَبْنَاءُ أَخِي : Bunlar kimin çocuklarıdır? Onlar senin oğulların mı? Hayır, onlar erkek kardeşimin oğullarıdır.
ذلك (Zâlike) O (Uzakta olan birşey için bu, şu yerine kullanılır). Müzekker isimlerin gösterilmesinde kullanılır. (İkili : ذَانِكَ, nasb hali : ذَيْنِكَ)
مَا ذٰلِكَ؟ : O nedir?
ذٰلِكَ نَجْمٌ : O yıldızdır.
ھذا مَسْجِدٌ وذٰلِكَ بيتٌ : Bu camidir ve o evdir.
أَذٰلِكَ كَلْبٌ؟ : O köpek midir?
مَنْ ھٰذَا وَمَنْ ذٰلِكَ؟ : Bu kimdir ve o kimdir?
ھٰذَا مُدَرِّسٌ وذٰلِكَ إِمَامٌ : Bu öğretmendir ve o imamdır.
ھذانِ مُدَرِّسانِ، وذَانِكَ طَالِبانِ : Bu ikisi öğretmendir ve o ikisi ise öğrencidir.
اِفْتَحْ ذَيْنِكَ البَابَيْنِ وَتَيْنِكَ النَافِذَتَيْنِ : O iki kapıyı ve o iki pencereyi aç.
تلك (Tilke) O (Uzakta olan birşey için bu, şu yerine kullanılır). Müennes isimlerin gösterilmesinde kullanılır. (İkili : تَانِكَ, nasb hali : تَيْنِكَ)
ھٰذِهِ مِنْ الھِنْدِ وَتِلْكَ مِنْ اليَابَانِ : O Hindistanlıdır ve O Japonyalıdır.
ھاتانِ طَبِيبَتانِ، وتَانِكَ مُمَرِّضَتَانِ : Bu ikisi doktordur ve o ikisi ise hemşiredir.
مَنْ يَسْكُنُ فِي تَيْنِكَ الفِلَّتَيْنِ؟ : O iki villada kim oturuyor?
أولىٔك (Ulâike) Onlar (Zâlike ve Tilke’nın çoğuludur. Müzekker ve müennes ortak kullanılır.)
مَنْ أَولٰىِٔكَ الرِجَالُ الطِوَالُ؟ : O uzun boylu adamlar kimdir?
ھٰؤُلَاءِ أَطِبَّاءُ وأُولٰىِٔكَ مُھَنْدِسُونَ : Bunlar doktordurlar ve onlar mühendistirler.
ذاك (Zâke) Şu (Bu ile O arasındaki ifadeler için kullanılır.)
ھٰذَا مَكْتَبُ المُدَرِّسِ وَذَاكَ كُرْسِيُّهُ : Bu öğretmenin masasıdır ve şu da onun sandalyesidir.
İşaret Zamirleri İle İlgili Bazı Durumlar
‘ذَلِكَ ، تِلْكَ ، أُولىِٔكَ’ zamirlerinin sonundaki ‘كَ’ bazı durumlarda ‘كَ ، كُمْ ، كُنَّ’ ile değişebilir;
لِمَنْ ذَلِكَ البَيْتُ يا بِلالُ؟
لِمَنْ ذَلِكُمْ البَيْتُ يا إِخْوَانُ؟
لِمَنْ ذَلِكِ البَيْتُ يا مَرْيَمُ؟
لِمَنْ ذَلِكُنَّ البَيْتُ يا أَخَوَاتُ؟
(Bu çeşit kullanım zorunlu değildir, isteğe bağlıdır. Ancak Kuran-ı Kerim’de bu tarz kullanım mevcuttur.)
İşaret zamirlerinin sıfat olarak kullanılması;
سَيَّارَةُ المُدِيرِ ھذه جَمِيلَةٌ : Müdürün bu arabası güzeldir.
لِمَنْ جَوَازُ السَفَرِ ھذا؟ : Bu pasaport kimin?
أَرِنِي سَاعَتُكَ ھذه : Bana şu saatini göster.
Ayrıştırıcı zamir kullanımı (mübteda ve haber arasında);
ھذا رَجُلٌ : Bu bir adamdır.
ھذا الرَجُلُ : Bu adamdır. Bu cümle “Bu adam” şeklinde anlaşılıp, cümle eksik kaldı, devamı gelecek şeklinde yanlış anlaşılmaya neden olmaması için şu şekilde de yazılabilir;
ھذا ھو الرَجُلُ : Bu adamdır.
Bu tür kullanım zorunlu değildir.
ھذه ھي السَيَّارَةُ : Bu arabadır.
ھؤلاء ھنَّ المُسْلِمَاتُ : Bunlar Müslüman bayanlardır.